Gerçeğin peşinde olmaksızın, kendi inançlarına göre tarih okumak isteyen, Mustafa Kemal düşmanlığına bahane arayan yobaz tayfanın başucu yalanlarından bahsetmek istiyorum.
Kazım Karabekir Paşa'nın kurtuluş mücadelemizde verdiği mücadele ve başarıyı tartışmak kimsenin haddine değildir. Ancak Karabekir Paşa'nın Atatürk hakkında söylediklerini , Mustafa Kemal Karşıtlarının bunu konuşma biçimlerini tartışmak, en doğal hakkımızdır.
Karabekir'in anılarında 10 temmuz 1923'de Mustafa Kemal, Ankara Tren istasyonunda ;
"Dini ve namusu olanlar aç kalmaya mahkumdur, Dini ve namusu olanlar kazanamazlar, fakir kalmaya mahkumdur, böyle kimselerle memleketi zenginleştiremeyiz , din ve namus anlayışını değiştirmemiz gerek" şeklinde konuştu diyor.
Karabekir Paşa'nın Allah'tan başka hiç bir tanığı yok.
Birincisi , bu iftirada başka hiçbir tanık yoktur, ikincisi Atatürk ocak 1923'de "millet dinsiz değildir,
ve dini de İslamdır, yeni kurulacak devlette komünistlik gibi dini reddedecek meslek olmayacaktır" demişken , Üçüncüsü Mustafa Kemal defalarca kez planını gizlilik içinde yürüttüğünü kanıtlamışken,
dindar bir güçlü figüre din ve namusu olanlar kazanamazlar diyecek kadar aptalca bir hata yapmaz.
Ne gariptir ki Kazım Karabekir'in bir diğer İftirasında Atatürk, Hristiyanlığa sıcak bakıyordu olacaktır. Soruyorum size, dinsizliği öven bir adam, Hristiyanlığa sıcak bakar mı ?
Karabekir'in bir başka iftirasına göre, Atatürk ; "Evet Kazım, araboğlunun yavelerini Türk oğullarına öğretmek için Kur'an'ı türkçeye tercüme ettirip, okutturacağım, ta ki aldanmakta devam etmeyesinler"
Karabekir bunun üzerine, "Gazi Kur'an'ı bazı islam düşmanı züppelere tercüme ettirmek arzusundadır" demiştir
Peki Kur'an'ı Türkçeye çevirenler, Mustafa Kemal'in Tercüme için önerdiği isimler kim ?
Mehmet Akif ve Elmalılı Hamdi Yazır. Karabekir'in tanımına uyuyor mu sayın okuyucu ? Sizce de bir çelişki yok mudur?
Karabekir bunu duyduğunu söylediği günde diğer anılardan da anladığımız üzere masada İsmail Hakkı Baltacıoğlu, Ruşen Eşref, Köprülüzade Fuat gibi yazarlar da vardır.
Hiçbiri Bu konuşmayı hatırlamıyor, günlük tutanları günlüklerine işlemiyordu.
Bu konuşmanın olduğu iddia edildiği gün, Karabekir'in günlüklerinde böyle bir konuşma yok.
Yani Karabekir bu konuşmayı günlüğüne yazmamış ancak olaydan 10 sene sonra yazdığı kitap'da o gün bunlar konuşulmuştu diyor.
Sizce de garip değil mi?
Tarihi dini değerlerine araç olarak kullanmak isteyen kraliçe islamcılarının bir diğer yalanı ise Akif şapka devrimi nedeniyle Mısır'a gitti !
Bu konu üzerinde uzun uzun yazıp sizi daha fazla yormak istemiyorum. Akif ilk olarak 1914 yılının başında Mısır'a gidiyor.
Geri geldikten sonra 1923'de Mısır'a tekrar gidiyor ve 7 ay kalıp dönüyor.
1924 yılının sonunda tekrar gidip 1925 mayıs'ta tekrar geri dönüyor.
Gördüğünüz üzere Akif şapka kanunundan önce 4 kez Mısır'a gidip gelmiş. Gerçekten gidiş sebebi üzücü olsa da , kraliçe islamcılarının söylediği nedenle gitmemiştir Akif.
"Tanrı müslümanları sever, Araplara petrol Türklere Atatürk'ü vermiştir" sözü boşuna değildir.
Yarı Ortadoğu ülkesinde, Size bilimi, aklı, özgürlüğü sunan Mustafa Kemal'e sırt dönmek, intiharla eş değerdir.